"Bakan Yıldız: Yenilenebilir Enerji Kaynakları Sayesinde 12 Milyar Liralık Tasarruf Yapıldı"
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, son 10 yıldır devreye aldıkları yenilebilir enerji kaynakları sayesinde doğal gaz ithalatında yıllık 12 milyar liralık tasarruf yapıldığını, söz konusu enerji kaynaklarıyla gelecek 49 yıl içinde 600 milyar liralık doğal gaz ithalatının engelleneceğini söyledi.Yıldız, Bakanlık binasında düzenlenen Türkiye Biyokütle Enerjisi Potansiyel Atlası (BEPA) tanıtım toplantısında, ABD, Çin gibi gelişmiş ülkelerin biyokütle enerjisine yoğun ilgi gösterdiğini belirtti.
Ülkenin tüm kaynaklarının etkin bir şekilde değerlendirmesi gerektiğini vurgulayan Yıldız, bu kapsamda son 10 yıldır devreye aldıkları yenilenebilir enerji kaynakları sayesinde doğal gaz ithalatında yıllık 12 milyar liralık tasarruf yapıldığını, söz konusu enerji kaynaklarıyla önümüzdeki 49 yıl içinde 600 milyar liralık doğal gaz ithalatının engellediğini belirtti.
Elektrik üretiminde doğal gazın payının azaldığına dikkati çeken Yıldız, “Bu yıl kuralık olma ihtimali var. Böyle bir durum olduğunda, ümit ediyoruz ki mart-nisan yağmurlarıyla bu açığımızı kapatmış oluruz. Yapamazsak doğal gaz kullanımındaki miktar biraz daha artmış olacak” değerlendirmesinde bulundu.
Ankara’nın enerjisi biyokütleden
Yıldız, biyokütle kaynaklı üretilen elektriğin Karabük’ün yıllık tüketimine denk geldiğini ifade ederek, “Şu anda Türkiye’de biyokütle ile alakalı 237 megawatt kurulu güç bulunuyor. 157 milyon tonluk hayvansal atık, 142 milyon ton da bitkisel atık , 30 milyon ton civarında da çöplerimiz var. Çöpten elektrik elde etmek, bizim çevreye olan borcumuzun da bir kısmını ödediğimiz anlamına geliyor. Bütün çöpleri enerjiye döndürdüğümüzde, çevreye karşı çok büyük kazanım elde etmiş olacağız. Hedefimiz Ankara Adana ve Eskişehir’in bütün elektriğini bu tip enerji kaynaklarından elde etmek” diye konuştu.
Ankara’daki çöplerden toplamda 30 megawattlık bir enerji üretimi yapıldığını kaydeden Yıldız, “Diğer illerimizde de birer ikişer devreye giriyor. Bununla alakalı, 2023 yılına kadar bin 500 megawatt civarında bir gücü devreye almamız, ülke için enerji tasarrufu, çevreyle ilgili büyük bir temizlik olacağını düşünüyorum. Bunların her biri bizim için miktardan daha ziyade, yerli kaynak olması hasebiyle iyi olacak” ifadesini kullandı.
Atlas ile enerji potansiyeli ortaya çıkacak
Yenilenebilir Enerji Genel Müdürü Yusuf Yazar da BEPA hakkında bilgi verirken, atlas ile hem ülke genelinde hem de il ve ilçe bazında biyokütle enerjisi potansiyelinin görülebildiğini ifade etti.
Yazar, 2 atlas çalışmalarının daha olduğunu belirterek, “Bunları da yılsonu itibariyle hizmete sunabileceğimizi düşünüyoruz. Bu çalışmalarımız tamamlanınca bütün yenilenebilir enerji dallarında potansiyel atlaslarımız hazır olacak” diye konuştu.
"Yabancılar, Türkiye'de 100 Doların 25 Dolarını Enerjiye Yatırdı"
Geçen yıl Türkiye’ye doğrudan yabancı sermeye yatırımı yapan yurt dışı yerleşikler, enerji sektörüne 2 milyar 516 milyon dolarlık yatırım yaptı ve toplam yatırımlarının yüzde 24,7′sini bu sektörde gerçekleştirdi.Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerinden derlenen bilgiye göre, geçen yıl Türkiye’ye doğrudan yabancı sermeye yatırımı yapan yurt dışı yerleşikler enerji sektörüne 2 milyar 516 milyon dolarlık yatırım yaptı.
Geçen yıl yurt dışı yerleşiklerin Türkiye’ye doğrudan sermaye yatırımı bir öncek yıla göre sınırlı düşüşle yüzde 5,3 azalırken, 10 milyar 759 milyon dolardan 10 milyar 189 milyon dolara geriledi.
Yurt dışı yerleşiklerin geçen yıl enerji sektörüne (elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı) doğrudan yatırımları bir önceki yıla göre yüzde 60’1 oranında arttı. Yurt dışı yerleşiklerin geçen yıl Türkiye’ye yaptığı toplam doğrudan sermaye yatırımlarının yüzde 24,7′si enerji sektörüne olurken, her 100 doların 25 dolarını enerjiye yatırdılar.
2012 yılında ise Türkiye’ye yapılan doğrudan yatırımların 924 milyon doları (yüzde 8,4) enerji sektöründe gerçekleşmiş, yabancılar sözkonusu yılda 100 dolarlık yatırımlarının yaklaşık 9 dolarını bu sektöre yatırmıştı.
Türk yatırımcısı yurt dışında en fazla madenciliğe yatırım yaptı
Yurt içi yerleşiklerin yurt dışında yaptığı doğrudan yatırımlar bir önceki yıla göre yüzde 25,7 oranında azalarak, 4 milyar 334 milyon dolardan 3 milyar 219 milyon dolara geriledi.
Geçen yıl Türk yatırımcısı toplam doğrudan sermaye yatırımının yüzde 23,3′ün maden ve taş ocakçılığı sektörüne yaptı. Türk yatırımcıların 2013 yılında yurt dışında madencilik sektöründeki yatırımları bir önceki yıla göre yüzde 59,2 oranında artarak, 471 milyon dolardan 750 milyon dolara yükseldi.
2012 yılında ise Türk yatırımcıların yurt dışına doğrudan yatırımlarından en fazla payı yüzde 52,6 ve 2 milyar 279 milyon dolar ile gıda, içecek ve tütün ürünleri imalatı sektörü almıştı.
"AB'deki Enerji Üretiminin Yarısı Nükleer ve Yenilenebilir Enerjiden Sağlanıyor"
Avrupa Birliği’nin (AB) istatistik kurumu Eurostat, 2006-2012 döneminde enerji tüketiminin yüzde 8,1 düştüğünü, enerji üretiminin yarısının nükleer ve yenilenebilir enerjiden sağlandığını açıkladı.
Eurostat verilerine göre 2012′de Ab’de üretilen enerjinin yüzde 29′u nükleer enerjiden, yüzde 22′si yenilenebilir enerji kaynaklarından, yüzde 21′i katı yakıttan, yüzde 17′si gazdan, yüzde 10′u ise petrolden sağlandı.
AB açısından oldukça önemli bir sorun olan enerjide dışa bağımlılığın 2012′de yüzde 53,3 seviyesine düştüğünü gösteren Eurostat verilerine göre 2012′de AB içinde enerji ihraç eden tek ülke Danimarka oldu.
Enerji bağımlılığı en yüksek olan ülkeler ise Malta (yüzde 100,4), Lüksemburg (yüzde 97,4) ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (yüzde 97) olarak sıralandı.
Danimarka’nın (yüzde -3,4) ardından enerji açısından dışa bağımlılığı en düşük ülkeler ise yüzde 17,2 ile Estonya ve yüzde 22,7 ile Romanya oldu.
Eurostat’ın açıkladığı rakamlar, AB’de en fazla enerji üreten ülkelerin ise Fransa, Almanya, İngiltere, Polonya ve Hollanda olduğuna işaret ediyor.
"Fransız Bilim Adamları: Avrupa'da Kaya Gazı Devrimi Olmayacak"
Fransız bilim adamlarına göre kaya gazı çıkarımı, ekonomik bakımdan elverişli olmayacak.Kaya gazı yataklarının işletilmesi, Avrupa Birliğinin enerji problemlerini çözmeyecek ama çevreye çok büyük zarar verebilir.Fransa İstikrarlı Gelişme ve Uluslararası İlişkiler Enstitüsünden bilim adamlarının kanısınca, ABD’nin ardından Avrupa Birliğinin de kaya gazına bel bağlaması,doğru olmıyacaktır. ABD’de kaya gazı yataklarının işletilmesi, ekonominin gelişmesine azgari etki yaptı. Halbuki 10 yılda ülkede 17 bini aşkın kuyu açıldı. Avrupa Birliği üyesi ülkelerde ise topu topu 50 kaya gazı kuyusu var. Fransız bilim adamlarının kanısınca 2030-2035 yıllarına doğru Avrupa kaya gaz yatakları sayesinde dogalgaz gereksinimlerinin yalnız %3 ila %10’unu karşılayabilecek. Çevreye ise çok büyük zarar verilebilir.
Amerika’da kaya gazı çıkarımı freking yöntemi temelinde gerçekleştiriliyor. Bu yöntem ise yeraltı suların kirlenmesinden depremlere kadar çevre için çok ciddi sonuçlar verebilir. Çünkü bu teknolojiye uygun olarak yeraltı gaz yataklarına yüksek basınç altında su ve kum karışımı pompalanıyor. Neticede doğalgaz dışarı çıkıyor. ABD’nin Teksas eyaletinde böyle yöntemin uygulanması vatandaşlar arasnda pek çok şikayetlerin konusu oluyor. Fransa ve Bulgaristan kaya gazı çıkarımında böyle yöntemi uygulamaktan vazgeçti.
Dünya Yaban Doğası Vakfı petrol-gaz sektörü ekoloji politikası programı yöneticisi Amleksey Knijnikov şunları anlattı:
"Bugün bazı Avrupa ülkelerinde kaya petrolü ve kaya gazı çıkarımı konusunda politik yasak uygulanıyor. Bunun ekolojik nedenlerinin yanısıra sosyal nedenleri de var. Avrupa’da nüfus yoğunluğu ABD’dekinden kat kat daha büyüktür. Doğa alanlarının korunmasına daha büyük dikkat gösteriliyor. Fransa’da yerli kurumların turizmin veya tarımın hedefi olan tarihsel doğa alanlarında kaya gazı kuyularının açılmasına izin vermek istemeyişi, ilgili projeleri uygulama çalışmalarının durdurulmasının nedenlerinden biri oldu."
Avrupa kaya yakıtı çıkarımını başlatmaya karar verdiği takdirde ekonomik ve ekolojik problemlerin yanısıra yakıt taşıma problemi ile karşı karşıya gelecek. Kaya gazının demiryolu vasıtası ile taşınmasını gerçekleştirmek pek zordur. Standart sarnıçlı vagonlar tüm güvenlik parametrelerine uygun gelmiyor. Özel sarnıçlı vagonların tasasımları hala hazılanmış değildir. İlgili teknolojilerin yokluğu, Arupa’da kaya yakıtı çıkarımının geliştirilmesi yolundaki başlıca engellerden biridir.
Rusya Doğa Bakanlığı Yeraltı Kaynakları Koruma ve Mmonitoring Uygulama Bölümü şefi Konstantin Hodoroviç bu hususta şunu söyledi:
"Kaya yakıtı çıkarımı teknolojisi hala hazırlanmış değildir. Petrol-gaz sektöründe ise, doğal koşullardan, bu arada jeolojik koşullardan ziyade çıkarma teknolojisi belirleyici rol oynuyor."
Eksperler şu fikirde birleşiyorlar: Rusya’da kaya gazı çıkarımı yalnız 2050 yılından sonra gündeme gelebilir. Bu zamana kadarki dönemde buna gerek olmıyacak. Yani Rusya’da kaya yakıtı çıkarımı konusunda araştırmalar yapılması ve tehlikesiz teknolojilerin hazırlanması için zaman vardır. Rusya’nın başlıca üstünlüğü de budur.
Kaynak: Enerji Enstitüsü
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder